EVİMİZDEKİ BİTMEYEN KAVGA

AMAÇ: Sokakta, okulumda, işyerimde dile getirilen bir sorun yumağının farklı yönlerini yazma amaçıyla bu yazıyı planlayarak yazmaktayım.

Evimiz en güven duyduğumuz, en çok yaşadığımız alan. Bu alandaki sorunlarımız huzurumuzu çok kaçırmakta.

Beni halsiz, güçsüz bırakmakta. Beni bıkkın hale getirmekte.

Sazım ben gidersem sen kal dünyada

Gizli sırlarımı aşikar etme.

Lal olsun dillerin...

Aşık Veysel böyle diyince acaba “konuşmak mı yoksa susmak mı daha iyidir” aklıma geldi.

Sonra susanların sağlık, hukuk ve sosyal sorunları aklıma geldi.

Susma, konuş, yaz diyerek evimdeki bitmeyen kavgaları yazmaya karar verdim.

Kavglarımızı PESTLE başlığı altında topladım. Bu kelimeler anahtar kelimelerim.

PESTLE

Politik kavgalarımız: Siyasi görüşlerim bazen çatışmaya döndü.

Ekonomik kavgalarımız: Parayı nereye harcayacağız?

Sosyal kavgalarımız: Deprem sorununun içinden geçiyoruz. İyi ile kötü; doğru ile yanlış; güzel ile çirkin; çalışkan ile tembel birbirine girdi.

Teknolojik kavgalarımız: Hangi teknolojik ürün kullanalım.

Legal (hukuki) kavgalarımız: Sorunu çözerken hukukcudan yardım alacakmıyız?

Else (diğer) kavgalarımız: Bunlar çok çeşitli.

O halde sevilen, aranan, beğenilen biz niye bitmeyen kavga ediyoruz?

Demek ki güncelleme, sorun dile getirme ve çözme yönünde sıkıntılarımız var. Ne yapabiliriz?

Güncelleme dile getirmek için bir sorun aklıma gelir. Bunu konuşmamız gerek.

Çünkü çözümü var. Çözümü olmayan ise çözüm üretene kadar bekleriz.

O halde çözümü olan konuyu bir kağıda yazarım.

Eşimizle konuşmaya başlarken once ilkeleri dile getiririz. Sorun birinin değil ailemizin sorunu.

İLKELERİMİZ:

Eşit paylaşımılı, destekli çözüm üreteceğiz.

“Bağırmak olunca birbirimize hatırlatacağız. Sorunu büyütür.

Kızarak, öfkelenerek diğer eş e kabul yönünde konuşma yapmayacağız.

Sorunu tanımlarız. Etraflıca konuşuruz. Yapılması gerekenler yazılır.

Bunların içerisinde yapamadıklarımız varsa kabul edilir. Bu sorun ortak ise çözülür.

Bir kişiyi ilgilendiriyorsa diğeri konuyu sadece barış içerisinde dinleyerek özerkliğe karışmadan görüş sunar.

Uzman görüşü almak gerekli ise uzmana gidilerek görüş alınır.

SIK GÜNCELLEME SORUNLARIMIZ

Dereyi görmeden paçayı sıvamak istiyoruz.

Başkasının çözümü benimde çözümümdür diyoruz.

Parayi nereye nasıl harcayacağız?

Her şeyi kontrol altında tutmak istiyorum.

Öngörerek deneyim yaşamamızı engelliyoruz

Damgalama:” Şimdi şöyle yapacak?” Öngörümüz çatışmamızı alevlendiriyor.

SONUÇ: Evimdeki bitmeyen kavga genellemesi değil; A sorununu sınırlayarak, önerme tanımlama sorunumuz var.

Ne dersiniz?

Saygı ve sevgi ile....

Çoklu veri analizi sunumu aşağıda sunulmuştur:

https://www.youtube.com/watch?v=gXqyZlyyZ0E

 

DOĞAL FELAKETTE AKADEMİSYENİN İSTENİLEN, ARANAN MOTİVASYONU VAR MIDIR? VAR İSE NE YAPABİLİR? NE UMABİLİR?

Felaket çok büyük üzüntüye ve sıkıntıya, onarılması güç, büyük zarara yol açan olay ya da durum olarak bilinir.  Deprem, sel, tufan gibi durumlar doğal felaket olup hazırlıklı olunmayı gerektiren hallerdendir. Motivasyon güdülenme anlamına gelmekte olup bir sonuca ulaşma yolunda kararlı tutku, tutum yolunda uygun düzenleme yapmaktır. Bir bilim insanından felaket konusunda ihtiyaçı optimal karşılayan, ötekinden beklentiyi en aza indiren ve arzusuna sınır getiren davranış, bilgi ve beceri sunması istenir. Bunun için uygulanabilir, ulaşılabilir ve güncel devam ettirilebilen sistem gerekir. Bu amaçla etkinlik planlayarak düzenleme yapar. Uygun araç ile gerekli dozda ve orantılı aktif uygulamada bulunma yetki ve yeterliği vardır.   Bunlar tam ve etkin kullanılırsa o takdirde motivasyon için gereğini düşünebiliriz. Motivasyonun eksikliği, yetersizliği, dikkate alınmayışı tıbbi uygulama hatası olduğundan bu konu değerlendirme amaçlı olarak yazılmıştır. Bunun için gerekli ve yeterli olmanın yolu hazırlıklı olmayı gerektirir. Deprem ülkemizin gerçeği olduğundan bu konuyu öncelikle ele alarak güdülenme konusunda değerlendirme yapalım.

1.Gereksinim: Depremle ilgili öncelikle konaklama yerlerimizin güvenilir olmasına ihtiyaçımız vardır. Bu konuda ikametgah yerlerimizin fay hattı ile bağlantısına dikkat edebiliriz. Binamızın güçlendirilmesine çaba harçarız. Yerleşim yerlerinin kolay ulaşılabilir yönüne de dikkat edebiliriz. Amaca uygun yeterli ve etkin ihtiyaçların belli merkezde bulunması temin edilir. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı bu konuda liderlik yaptığından bu kurumla koordineli çalışılır. Gereksinim temininde sorun olduğunda toplumumuzdan yardım temin edilir. Bu konuda kan ve kan ürünleri temini önemlidir. Çadır, giysi, yiyecek ve su düzenlemesi hijnik, sürekli, kolay ulaşılabilir ve güncel olmalıdır. Trafik aksamadan yürütülmesi için sadece görevli olanların hizmetinin öncelikli olması sağlanır. Adil olarak düzenleme önceliklenir. Hukuki açıdan çatışmalı olan durumlar mutlaka tutanak ile kayıt altına alınarak yetkili ve meşru kuruma bilgi verilir.

2. Kişisel farklılıkları tanımak: Felaket anı ile ilgili panik ve karmaşa çok artar. O halde bu konuda düzenleme yaparak Afad kuruluşumuzla ortak düzenleme planlayabiliriz. Felaket öncesi çalışmak kriz oluşumunu engeller. Kaotik duruma bağlı komplo teorilerinin önüne de geçme fırsatımız olur. Hangi araç ile nerede, ne zaman hangi müdahaleyi kim, nasıl, neden yaparak motive olabiliriz. Belirsizlik azalacağından toplumsal güven ile ilgili atmosferin uygun olması da sağlanmış olur. Görev tanımlamaları yapıldığından uygun ve etkin ilk yardım veya acil tedavi yapılır. Ölü varsa bu kişilere numara verilerek bulunduğu yer ve hal fotoğraf ve kamera kaydı alınır. Sonra usulüne uygun ölü toplama yerine götürülür. Kayıp kişilerle ilgili tutulan bilgiler bir merkezde toplanır. Sonra kimlik belirleme takımı kimlik bilgilerine uygun şahıslarla ilgili görüntü kıyası ve uygun tıbbi değerlendirme ile düzenleme yapar. Kimliğin mutlak doğru belirlenmesine çaba harcanır.

3. Felaket anı ile ilgili kaçış planımız olmalı. Bu çerçevede uygun düzenleme ile araçlarla hazırlık yapılır. Kaçış yerleri saptanır. Felaket anına ait prova yapıldığı için korku, belirsizlik azalır. Motive olunduğundan aşırı tedbir, az tedbir alınmamış olur.

4. Eğitim ve öğretim hizmetleri aksatılmamaya çalışılır. Gerekli ise ulusal yas ilanı sağlanır. İşbirliği öncelikli uygulamalar seferber edilir. Yapılması gereken iş ve düzenlemeler sıraya konulur. Kaygı ve korkusunu dile getiren kişi merkezde iken planlama ve uygulama yapılır.

5. İş sağlığı ve güvenliği konusu atmosfer olup sürekli, ulaşılabilir, tedrici, işbirliğine dayanır.

Saygı ve sevgi ile nice birlikteliğe ulaşma arzusu ile güdülenmemizin maksimum olduğu inancında olabiliriz.

12.Tıpta Uygulama Hataları Smepozyumu

 https://www.youtube.com/watch?v=8BoNdGJrMCQ

Gerçekliğin tembellikle mücadele etme hakkı. 

https://youtu.be/sy-gKzVfFRI

Saygı ve sevgi ile...

 

EKSİK BİLGİLİ OYUNDA ÇOCUĞUMUN YARALANMA DURUMUNU NASIL YÖNETİRİM? 

 

GİRİŞ: Medikolegalduzlem.com da hata analizi. 

 

AMAÇ: Çocuğum mutlak güvenilir bir çevrede yaşamalıdır. Yaralanmamalıdır. Korkuyorum. Düşüp yaralanmasından korkuyorum. Pardon ödüm korkuyor. Ben dayanamam. Korktuğumu çocuğum hissedince çocuğumla karşılıklı ağlıyoruz. Olacak şey değil. Elim ayağım tutuşuyor. Ellerim buz tutuyor. Ya ölürse. Mazallah. Eşime nasıl söylerim. Üf huzurum çok kaçıyor. Çocuğumun yanından kaçıp gitsem mi? Bağırıyorum. Altıma ediyorum. Bana ne dersiniz?

 

BEŞ DAKİKANIZI ALABİLİR MİYİM? Analiz edebilir miyiz? Ölçek geliştirelim.

 

Şiddet: Yaralanma miktarı yüksek, orta, düşük.

Olasılık: Yaralanma olasılığı yüksek, orta, düşük.

Farkındalık: Yüksek, orta, düşük.

 

1. Mutlak dayanamamayacağım olay: Ölüm Önlemek için araba geçmediği anda karşıdan karşıya geçerim. Çocuğumu okula bırakırım. 5 metreden yüksek yerde çocuğum balkon demir korkuluk una çıkması ve sarkması engellenmiş ve izlenmektedir. Çocuğumun buraya tırmanma olasılığı enderdir.

2. Yüksek olasılıklı olay (% 70): 5 metre yüksekten düşerse ölme olasılığı yüksek. 

3. Orta olasılıklı olay (%50): 2 metreden yani insan boyundan fazla yükseklikten düşer. Yaralanır. Çarpma yerine buz ile tampon yaparım. Doktordan yardım isterim.

4. Düşük olasılıklı olay(%30):  0.50 metre (yani 50 cm den az): Çocuğumun etrafında sivri cisimleri kaldırdım. Düştü. Olabilir diyerek çocuğuma gülümserim. Genellikle bir şey yapmam. 

 

SONUÇ: Bu benim modelim. Çocuğumun her an yanında olmam gereksiz. Benimde yapacağım işlerim var.

 

Siz de kendi modelinizi oluşturmayı düşünür müsünüz?

 

Saygı ve sevgi ile....

 YAŞAR IN KARŞIDAN KARŞIYA GEÇECEĞİM ALGORİTMASI

İlkelerim: 1. Karar ver. 2. Uygun yere gel. 3. Sağına, soluna bak. 4. Uygun hızda geç. Ben 63 yaşındayım. İterasyon (tekrar) deneyimim fazla. Bana şimdiye kadar araba çarpmadı. Çarpsa bile hafif olur. O halde karşıya geçerken tümevarım ilkesini kullan.

UYGULAMA PRATİĞİ: Aklıma yenigelen fikri düşünmeye başla. 1 ile başla. ardından 4, 3, 2 sıralamasını uygula. Benim gibisi yolda üç kişi olsak çarpışırız. Hele hele acelemiz varsa, telaşlıysak vay halimize. Nasıl olsa sürücü görüyor. Sürücü kardeşim önüne baksana diyor. Uyum sorunumuz var. Kış vakti yol görünmez buzlu. Özellikle görünmez buzlu. Kayma olasığım ve düşme durumum söz konusu. Elimde yük varsa vay halime. Dengesizlik sorunum var.

SONUÇ: Bedel ödemek istemiyorsam tecrübeliyim demeden her seferinde 1,2,3,4 algortimasından vazgeçme diyorum. Ne dersiniz? Saygı ve sevgi ile.

--

 Sayın arkadaşlarıma;

https://www.youtube.com/watch?v=EKdVZstga_M&t=3s

Saygı ve sevgi ile...